15 Ekim 2008 Çarşamba

SINIFIMIZDAKİ ÇEKİRGE

Bugün 5. derse girerken Atacan elinde bir kutu içinde çekirge ile geldi. Çekirgenin adını "Zıp Zıp" koyduğunu, onu annesiyle beraber odasının penceresinde bulduklarını söyledi. Tabi sınıfta bir karmaşa. "Öğretmenim onu sınıfa salalım" diyenler mi ararsınız, "Öğretmenim onu bırakalım da zıplasın" diyenler mi ararsınız?




Neyse Atacan Zıp Zıp'ı çok sevdi. Derste onunla ilgilenmeye başladı. Baktım çekirgenin hareketleri yavaşlamaya başladı. Plastik kutunun üzerinde toplu iğneyle delikler açıp hava almasını sağladık. Atacan Zıp Zıp'ı beslemekten bahsediyor. Zıp Zıp'ın da bir canlı olduğu, onun da havaya ihtiyacı olduğu, yaşamak için doğal bir ortama ihtiyacı olduğu üzerinde konuşup Atacan'ı Zıp Zıp'ı bırakması konusunda ikna ettim.




Atacan Zıp Zıp'ı okulun bahçesine bırakmaya ikna oldu. Atacan onu doğal ortamına bıraktı. Ama sınıfa dönünce bizimki Zıp Zıp'a ne kadar alıştığından bahsetmeye başladı.




Atacan'ın dikkatini başka bir yere çektik de unuttu. Yoksa duygusal olarak bağlanacaktı Zıp Zıp'a. Espri yeteneği de gelişmiş: "Öğretmenim zaten kokuyordu. Kertenkele mi yemiş? Kurbağa mı kemirmiş?" demeye başladı bizimki.




Atacan'ın meraklı olması hoşuma gitti. Belki bu özelliği onunu daha sonra seçeceği mesleğini belirleyecek.
İşte Atacan'ın Zıp Zıp'ı.

Hiç yorum yok: