13 Haziran 2009 Cumartesi

12 Haziran 2009 Cuma

KELEBEKLERİM KARNELERİNİ SAYIN VALİMİZİN ELİNDEN ALDILAR!

Karnelerimizi bugün dağıttık.
Sayın Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüz bugün okulumuza geldiler. Bazı sınıflara girip karneleri öğretmenleri ile beraber dağıttılar.
Sayın Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüz bizim sınıfımıza da geldiler ve birkaç kelebeğime karnelerini verdiler.
Tabi sınıfta sevinç hüzün aynı anda yaşanıyordu.
Artık kelebeklerimle 4. sınıfta beraber olamayacağız ama ben onları hep uzaktan takip edeceğim. Haberleşeceğiz.

Sayın Valimiz Abdulkadir DEMİR ve Milli Eğitim Müdürümüz Aydın YALÇIN sınıfımızda.
Berra'ya karnesini Sayın Valimiz Abdulkadir DEMİR verdi.

Karneleri dağıttıktan sonra geriye kalan kelebeklerimle son fotoğrafımız :(

11 Haziran 2009 Perşembe

KARNE SÜSLEMELERİ


Karne süslemelerinden birkaç örnek...











Geleneksel süslemeler...



















Sticker sevenler...



















Farklı süslemeler...
























Dönem içinde kelebeklerim ödül olarak kendilerine verilmek üzere stickerlar getirmişlerdi. Ben de bunları değerlendirdim. Güzel ve anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Derslerinin hepsi 5 olanların notlarının yanına nazar boncuklu stickerlar da yapıştırdım. Bunları gösteremiyorum çünkü kelebeklerime sürpriz olamayacak gösterirsem. Karnelerin ancak bu kadarını gösterebilirim :(
Föyün içine karnelerle beraber hazırladığım broşürleri de koyacağım.



Birinci dönemde karnelerin 4 kenarına kurdele yapıştırmıştım.
Daha önceki seneler de karnelerin köşelerine fiyonk kurdeleler yapıştırmıştım. Bunlar da şık olmuştu. Ama o zamanlar fotoğraflarını çekmek aklıma gelmedi. :(

10 Haziran 2009 Çarşamba

KARNE ZAMANI ÇOCUKLARA NASIL DAVRANMALI?

Senenin son broşürünü bugün hazırladım. Malum cuma günü karneleri dağıtacağız. Ben de velilere hitaben bir broşür hazırladım. Cuma günü karnelerle beraber bu broşürleri föylerin içine koyup kelebeklerime vereceğim.




Bir eğitim öğretim yılı daha bitiyor ve çocuklar karnelerini alacak. Karneyle birlikte çocuklar sevinç, mutluluk, hüzün, kaygı ve bazen öfke duygusunu birlikte yaşıyor. Karne sadece çocuğun başarısının değil, aynı zamanda anne baba tutumlarının da bir göstergesi. Öğrencilerin çok yoruldukları, zorlu bir yılın ardından aldıkları karneleri sadece başarının göstergesi olarak yorumlamak doğru değil. Karne aynı zamanda bütün yıl boyunca çocuğun derslere katılımının ve öğrenme isteğinin, hangi dersleri sevdiğinin ve nelere ilgi duyduğunun, anne baba, öğretmen tutumlarının da göstergesi.

Karnede sadece notlar üzerinde durulmadığında, çocukların özelliklerini ve gerçekten neye ihtiyaç duyduklarını görmek mümkün.Karnelerin dağıtılmasının ardından çocuklara nasıl davranılmalı?

Karneyi değerlendirmeye öncelikle iyi notlarla başlamak, sonra yükseltilen notlar üzerinde durmak ve en son zayıf derslerle ilgili konuşmak en doğrusu olacaktır.

- Sert, ağır yorumlar, tehdit ve yaralayıcı ifadeler, çocuklarda ve özellikle tepkisel oldukları için ergenlik döneminde bulunan lise öğrencilerinde, istenmedik olumsuz davranışlar ve sonuçlar yaratabilir.

- İlköğretim seviyesinde ise okula ve öğrenmeye karşı isteksizlik, dikkat sorunları, depresif duygulanım, kendine, kardeşine zarar verme davranışlarını görebiliriz.
-Karneye ait yorumlar özellikle geçmişten geleceğe doğru yapılmalı, birinci dönemden ikinci döneme uzanmalı ve önümüzdeki yıl için ne yapabiliriz şeklinde değerlendirme sonuçlanmalıdır.

- Çocukları birbirleri ve kardeşleriyle karşılaştırmak yerine, kendi içinde değerlendirmek olumlu gelişimi sağlayabilir ve gelecek yılla ilgili kaygı ve başarısızlığı azaltabilir.

- Bir çocuğun matematik dersi başarısızlığı, sosyal bilgiler veya Türkçe dersindeki başarısının önüne geçmemelidir. Çocukların ilgileri ve yeteneklerinin farklılığı bilinen bir gerçek iken bu zaman zaman unutulur.

Öğrenme süreklilik gösterdiği için karne notuda değişebilir. Öğrenmede amaç, bu yıl ve bu karne odaklı değil, ilerideki yıllara yönelik olduğunda sonuç mutluluk verici ve tatminkar olacaktır.

Tatilde dinlenmek ve küçük hediyelerle sevinmek her çocuğun hakkı.
Çocuklara verilecek karne hediyesi öncelikle sözel ödül olmalı. Daha sonra çocuğun istediği, yaşı ve sınıfı ile uyumlu bir maddi ödül verilebilir. Maddi ödülün değerinden çok sembolik anlamı önemlidir.

Özellikle ilkokul seviyesinde olan çocuklar için karmaşık olmayan basit oyuncaklar, boya kalemleri, top, bisiklet, giysi, büyük ebeveyn ziyaretleri, deniz tatili, köy ziyaretleri, sinema ve müze gezileri yararlı olacaktır.

Karne hediyesi olarak bilgisayar, çok pahalı oyuncaklar, değerli takı, cep telefonu, evcil hayvan alımı önerilmiyor. Anne baba ve çocuk arasında yapılan hediye anlaşması ya da pazarlığının da öğrenme ve okul başarısına hiçbir katkısı olmuyor.

Çocukların tatilde önce dinlenmeleri gerekiyor. Ders tekrarına ihtiyaç duyuluyorsa bunun okul açılmasına yakın zamanlarda başlatılması daha yararlı olabilir. Tatil sadece dinlenmek, eğlenmek ve boş vakit geçirme zamanı değil tam tersi dinlenirken ve hoş vakit geçirirken de öğrenme zamanıdır.

Yüzmeye gitmek, top oynamak, satranç öğrenmek, kitapçı ya da markette çalışmak, basit ev işlerinde yardımcı olmak çocuklara yaşam deneyimi kazandırırken okuldaki öğrenme süreçlerine olumlu etki ediyor. Tüm çocuklar güzel, mutlu bir tatili hak ediyor.

OKUMA ALIŞKANLIĞI ETKİNLİKLERİ (3) AFİŞ HAZIRLAMA

Görsel Sunu: Okudukları bir kitabı tanıtan bir afiş hazırlama.
Kelebeklerim okudukları bir kitabı tanıtan bir afiş hazırladılar. Her zamanki gibi yaratıcılıklarını kullandılar.

9 Haziran 2009 Salı

OKUMA ALIŞKANLIĞI ETKİNLİKLERİ (2) KİTAP KAPAĞI TASARLAMA

Resim İş (Görsel Sanatlar): Kitap kapağı hazırlama.
Kelebeklerime sevdikleri bir kitabın kapağını yeniden tasarlamalarını istedim. Kelebeklerim de her zamanki gibi yaratıcılıklarını kullanarak yine harikalar yarattılar:

5 Haziran 2009 Cuma

BUGÜN KARAGÖZ-HACİVAT GÖSTERİSİ İZLEDİK!

Bugün Karagöz-Hacivat gösterisini izlemek üzere bahçede sıraya dizildi kelebeklerim. Bayağı heyecanlıydılar.




Salonda yerlerini aldılar. Sabırsızlıkla gösterinin başlamasını bekledier .


Oyunu perdeleyen Salcan önce çocuklara Karagöz ve Hacivat’ın hayatını anlattı. Salcan’ın anlattığına göre, Osmanlı Padişahı Orhan Gazi zamanında yaşayan iki cami işçisi olan Hacivatla Karagöz’ün, bir birlerine komik taşlamalar attıkları için Bursa camiinin yapımı sırasında işi yavaşlatırlar. Camii inşaatını gezmeye gelen Padişah Orhan Gazi, inşaatın yavaşlama sebebinin bu iki işçi olduğunu öğrenince ikisini de öldürtür. Ancak daha sonra pişman olur. Bunu gören danışmanlarından birisi Hacivatla Karagöz tiplemelerini perdeye yansıtarak oynatılmasını önerir ve bu fikir padişah tarafından da kabul görür.
650 yıl boyunca bu şekilde devam eden Hacivat Karagöz Kültürü günümüze kadar gelir. Sanatçı’dan bu hikayeyi dinleyen minikler önce üzüldüler sonra da perdede ki Hacivat Karagöz tiplemelerini görünce kahkahadan yerlerinde duramadılar.




Karagöz ve Hacivat figürlerinin neyden yapıldığını anlattı.


Beraber gösteri yapmak isteyen bir kız öğrenciyle kısa bir gösteri yaptılar.



Gösteri sonunda kelebeklerimle beraber sanatçı Mahmut Salcan'la bir hatıra fotoğrafı çektim :)

4 Haziran 2009 Perşembe

DÜNYA DÖNDÜKÇE ETKİNLİĞİ

Kazanım: Dünya'nın hareketleri sonucunda oluşan değişim ve sürekliliği algılar.

Kazanım: Mevsimlere özgü zaman dilimlerinde gözlenen değişim ve sürekliliği algılar.



Hayat Bilgisi dersinden Dünya Döndükçe etkinliği için kelebeklerimden Dünya'nın kendi çevresinde ve Güneş'in çevresinde dönmesi sonucunda meydana gelen olguları araştırarak gelmelerini söylemiştim.




Kelebeklerimden Zehra, Tuğba KOCATÜRK, Melih, Berra ve Fatih topladıkları bilgileri bir

drama şeklinde sundular bize.

Drama tekniğini çok sevdi kelebeklerim. İnşallah daha sonraki zaman dilimlerinde de bu tekniği kullanırlar:)


Berra çocuk, Melih Dünya, Fatih Ay, Tuğba Güneş, Zehra da anne olmuştu. Bunların resimlerini kendileri yapıp, göğüslerine iğnelemişlerdi.

Dünya hem kendi etrafında hem de Güneş'in etrafında döndü.

Çocuk Dünya'ya kendi ve Güneş'in etrafında döndüğünde ne olduğunu sordu. Dünya da anlattı. Güneş artık gitmesi gerektiğini söyledi. Onun yerine Ay geldi.

Gece olmuştu. Annesi çocuğa artık yatması gerektiğini söyledi.

Çocuk böylece Dünya'nın hareketlerinin sonuçlarını Dünya'ya, Ay'a ve Güneş'e sorarak ilk ağızdan öğrendi.