22 Aralık 2008 Pazartesi

Sucu ve Kent Akrostişi

Bugün Türkçe dersinden "Çatlak Kova" metnini işlerken önce "sucu" ve "kent" sözcüklerinin anlamlarını tahtaya yazdık. Kelebeklerim de kendi yaptıkları sözlüğe yazdılar.
Sonraki etkinlik bizden sucu ve kent sözcükleri hakkında birer paragraf yazmalarını istiyordu. Bütün kelebeklerim paragraflarını okudular.
Tuğba K., Halil Melih ve Tuğba Ö. bir de akrostiş yazmışlar...

Tuğba KOCATÜRK'ün AKROSTİŞİ

Su satıyorsun, para kazanıyorsun.
Unutmuyorsun kimseyi.
Canın mı acıyor, bilmiyorum,
Utanıyor musun yoksa?

Kelimeler yetmez sığdıramam tüm kenti
Elimin altında sanki,
Neden bilmiyorum ki
Tanımıyorum bütün kenti.

Halil Melih'in AKROSTİŞİ

Su taşıyorsun bizlere
Uzun uzun yürüyorsun, o güneşli havada,
Canın acıyor mu taşıyorken?
Umutsuz umutsuz yürüyorsun.

Kenitimi çok seviyorum.
Ey benim güzel kentim.
Ne güzel, o renkli caddelerin.
Tüm kenti dolaşmak istiyorum.

Tuğba ÖZEN'in AKROSTİŞİ

Kent bizim evimizdir.
Evimizden çok daha geniş.
Nasıl yapıyorlar acaba kentleri?
Turuncu, pembe, mor ve bunun gibi renkeleri var.

Bu çocuklar, herşeyi yapabilir. Yeterki fırsat verilsin. Süpersiniz kelebeklerim!!!

Hiç yorum yok: