11 Mayıs 2009 Pazartesi

KELEBEKLERİMLE ANNELER GÜNÜ ETKİNLİĞİMİZİ SUNDUK

Bugün okulumuzda kelebeklerimle beraber "ANNELER GÜNÜ ETKİNLİĞİ"mizi sunduk. Bu skeçler Okuma Bayramında da kullanılabilir.
Etkinliklerimizden, skeçlerimizden kesitler sunuyorum :)




Komutan-Asker
KOMUTAN-ASKER

Komutan: Asker

Asker: Efendim komutanım.

Komutan: Sana soracaklarım var. Bunları cevaplayacaksın.

Asker: Sorun komutanım.

Komutan: Karşıdan düşman gelse, ne yaparsın?

Asker: Selam veririm komutanım.

Komutan: Oğlum, düşmana hiç selam verilir mi? Silahını çektiğin gibi vurursun. Ne yaparmışsın?

Asker: Silahımı çektiğim gibi vururmuşum komutanım.

Komutan: Peki, karşıdan annenle baban gelse ne yaparsın?

Asker: Silahımı çektiğim gibi vururum komutanım.

Komutan: Oğlum, hiç anne ile baba vurulur mu? Bi koşuda elini öpüp gelirsin. Ne yaparmışsın?

Asker: Bi koşuda elini öpüp gelirim komutanım.

Komutan: Aferiiiiin. Peki, karşıdan bir öküz gelse ne yaparsın?

Asker: Bi koşuda elini öpüp gelirim komutanım.

Komutan: Oğlum, hiç öküzün eli öpülür mü? Boynuzundan tuttuğun gibi fırlatırsın. Ne yaparmışsın?

Asker: Boynuzundan tuttuğum gibi fırlatırmışım komutanım.

Komutan: Peki karşıdan komutanın yani ben gelsem ne yaparsın?

Asker: Boynuzundan tuttuğum gibi fırlatırım komutanım.

Komutan: Ay bu asker beni öldürecek…!

Ölüm Döşeğinde Cimri Baba
ÖLÜM DÖŞEĞİNDE CİMRİ BABA

Ölüm döşeğinde bir baba ve yakınları başında toplanmışlardır. Ölüm döşeğindeki baba çok cimri ve işine düşkün biridir. Aile ise kalacak mirası düşünmektedir.

Büyük Abla: Anne kız bu evi bize bırakır değil mi?

Anne: Dur kızım adam ölsün bi dakka.

Çocuk: Dükkan da bana kalır herhalde.

Abi: Sen iki günde batırırsın oğlum. O dükkan tam abime göre.

Anne: Durun çocuklar bu adam çok cimridir, bakalım mezara, kasa ya da kefen cep yaptırmadı mı?

Küçük Kız: Şu üzerimdeki kıyafet üç yaşımda aldığı kıyafet. Eskimesin diye ablamın küçülen kıyafetlerini bile vermiyor.

Anne: Sabredin çocuklar az kaldı. Gerçi bu adam Azraille bile pazarlık yapar.

Baba: Ahhhh, Ölüyorum. Buraya gelin. Gelirken ışığı kapatın haaaaaa!

Anne: Koşalım çabuk.

Baba: Evet ben yolcuyum galiba, size vasiyetimi okuyacağım.

Anne: Öyle deme bey, üzme bizi.

Baba: Şu gözlüğümü verin.

Küçük Kız: Yapma baba para harcanacak diye tam beş aydır kırık camını taktırmadın.

Baba: İyi yapmışım bak ölüyorum, boşa giderdi. Neyse neyse hanım burada mısın?

Anne: Buradayım bey.

Baba: Büyük kızım burada mısın?

Büyük Kız: Evet baba.

Baba: Büyük oğlum burada mısın?

Büyük Oğlan: Buradayım baba.

Baba: Küçük kızım burada mı? Allah Allah.

Küçük Kız: Evet baba buradayım.

Baba: Küçük oğlum burada mı? Töbe töbe.

Küçük Oğul: Buradayım babacığım.

Baba: (Yatakta doğrularak) Hanım burada, büyük kız, büyük oğlan, küçük kız, küçük oğlan burada. (Biraz duraklar) Neee? Peki dükkanda kim duruyor? Dükkünı kapattınız değil me? Ölmüyorum işte ölmüyorum. (diyerek koşarak çıkar)



Evlendirme Dairesi

Hızır ile Yunus
HIZIR İLE YUNUS

Bir erkek elinde çiçekle bir kızı bekler. Sandalyede oturan adama saati sorar.

ADAM:Efendim saatiniz var mı?

HIZIR: Ha gel gel, bak şimdi anamla babam evlenmişler. Anam demiş kız olsun, babam demiş erkek olsun. Kız idi, erkek idi, kız idi, erkek idi. Ne olmuşum?

ADAM:Erkek.

HIZIR: Ha bilmişin. Sonra adımı koyacaklar. Anam demiş Hızır, babam demiş Yunus. Hızır idi, Yunus idi, Hızır idi, Yunus idi. Ne olmuşem?

ADAM:Yunus.

HIZIR: Bilemediiiin Hızır.
Ondan sonra beni İlkokula gönderecekler. Anam demiş aşari, babam demiş yukari. Aşari idi, yukarı idi, aşarı idi, yukarı idi. Nereye gitmişem?

ADAM:Yukari.

HIZIR: Bilemediiiiiin aşari.
Orta okula gidecem. Anam demiş Rüştiye, babam demiş Mektebe. Rüştiye idi, Mektep idi, Rüştiye idi, Mektep idi. Nereye gitmişem?

ADAM:Rüştiye.

HIZIR: Bilmişen.
Lise bir taneydi, bitirdik. Şimdi evlenecem. Anam demiş kız, babam demiş yaşlı olsun. Kız idi, yaşlı idi, kız idi, yaşlı idi. Ne almışem?

ADAM:Yaşlı.

HIZIR: Bilemediiiiiiiin kız almışem. Kardeş sen ne sormuştun?

ADAM:Eyvah, benim kız gitti. (Elindeki çiçeği Hızır’ın kafasına atar.)

Karışan Radyo Frekansları


Acil Hasta


Aha O Babo

Felaket Tellalı


FELAKET TELLALI

Gurbette çalışan adam, köyünden gelen hemşerisine bir şeyler sorar:

-Nasılsın hemşerim? Eyi misin?

-Hee çoh şükür eyiyim. Sen nasılsın?

- Ben de eyiyim savolasın. Köyde ne var ne yoh?

- Eyilik, gözelik nolsun işte! Sen gittikten sonra köye gar yağdı.
Gurtlar, çahallar köye indiler. Sizin çilli horozu da bir dilki gaptı.

- Peki bizim Garabaş nirdeymiş?

- Garabaş’ı sizin eşek dekmeleyip öldürmüşdü.

- Eşşek babamla birlikte değirmende değel miymiş?

- Babanın ölüsüyle birlikte köye geldiydi.

- Abooov dime babam da öldü ha?...

- He ya!.. Ananın ölümüne daha fazla dayanamadı garibim.
(Adam hıçkırıklarla ağlamaya başlar)

- Sen ne diyorsun be adam anacığım da mı öldü?

- Eviniz yanarken gurtaramadıh zavallıyı.

(Adam diz çöker)
- Desene hemşerim, ocağım söndü.



Ispanaklı Yumurta-Aşçı